2 Ekim 2018 Salı

Karşıyaka SK - Esenler Erokspor 01 Ekim 2018

KSK Resmi Sitesi'nden alıntıdır

Dünkü Karşıyaka SK, Esenler Erokspor maçı hakkındaki izlenimlerime nereden başlasam bilemiyorum. Türkiye Futbol Federasyonu, İl Güvenlik Kurulu, İzmir siyasi, sportif temsilci/örgütleri, Hakemler, KSK Futbol Direktörü, KSK Futbol Teknik Direktörü, KSK li futbolcular, renklere sevdalı çilekeş taraftar….

Bu isimleri üst üste yazınca her biri hakkında oldukça uzun yazılar yazabileceğimi fark ettim. Biraz eleştirel olacak ama hepsi hakkında kısaca yazmak isterim.

Aynı gün, aynı kentin iki takımı, stadları arasında 15 km uzaklık varken maç yapamıyorsa bu büyük bir kusurdur.  Hele ertelenen maç Pazartesi mesai saatleri içine alınıyorsa, bu TFF’nin ve İl Güvenlik Kurulu’nun ayıbıdır. Ayıp derken eksiklikten bahsediyorum. Eğer çakışma sorun yaratıyorsa, aynı gün başka saatlere alabilmeli ya da gününü hafta sonu içerisinde değiştirilebilmeliydi. Pazartesi 16:00’ya konması taraftara gelme demektir. Bu da sporun toplumlara erişimini kısıtlamaktır. İl Güvenlik Kurulu açısından ise bu durum, görev yaptıkları kentte aynı anda iki etkinliği kontrol altında tutamadıklarının kabulüdür. Ben böyle olduğuna inanmıyorum. Acil olarak tekrarlanmaması için gereğini yapmalılar.

İl Güvenlik Kurulu’na mı bağlı olduğunu tam olarak bilmemekle birlikte, maça giriş esnasında uygulanan güvenlik önlemleri hakkında görüşümü belirtmek isterim. Yağmurlu havada maça giren sporseverlerin şemsiyesini güvenlik gerekçesiyle toplamanın izahı olamaz. 30 yıldır stadlarda maç izlerim. Her sene yeni bir icat çıkartılıyor. Diğer yandan eğer Atatürk Stadı’nda herhangi bir cismi kol kuvvetiyle bırakın sahayı, tartan piste yetiştirebilecek bir taraftar varsa, onu hemen olimpiyat komitesine bildirerek, sporcu yapmaya teşvik etmemiz gerekir.

Yukarıda Federasyon ve İl Güvenlik Kurulu tarafından alınan akıllara durgunluk veren kararlara karşılık tek bir İzmirli yöneticinin ya da organizasyonun ses çıkartmaması, Karşıyaka Spor Kulübü’nü yalnız bırakması ise beni şaşırtmıyor. Çünkü İzmir genel olarak sahipsiz bir kent. Özellikle sportif alanda. Milletvekilleri, Belediye Başkanları, Mülki Amirler, İzvak gibi vakıflar varsanız baksanız konudan bihaberdir.

Maça gelirsek, yukarıdaki tüm olumsuzluklara olumsuz hava koşullarının eklenmesi ile tribünde ciddi oranda taraftar azalması vardı. Ama yine de 1000’i aşkın Karşıyaka sevdalısı tribünlerdeki yerini almıştı. Maça Karşıyaka çok hızlı başladı ve sezonun en hızlı golünü 1. Dakikada Hakan Kuş kaydetti. Bir çok Karşıyakalı bu skorun bir an önce 2’ye taşınmaması halinde maçın tehlikeye gireceğini çok geçmeden anladı. Nispeten daha tecrübeli oyunculara sahip Erokspor takım halinde ve organize bir şekilde oyunu Karşıyaka yarı sahasına yıktığında, Karşıyaka kontra toplarla şans aramaya başladı. İlk yarının ortalarını geçtikten sonra, 6 pas civarına indirilen topu gole çevirip, maçın havasını bambaşka bir mecraya taşıyacak olan Hakan Kuş, gayri ciddi bir vuruşla topu topuğuyla alakasız bir yere itekledi. Futbolcunun halet-i ruhiyesinin takımın içinde bulunduğu durumu anlamadığını gösteriyordu. Nitekim pozisyonun birkaç dakika sonrasında Erokspor’un organize bir atağında golü geldi. Bu gol tribünleri şaşırtmadı çünkü geleceğini işaret etmişti oyunun gidişi. Sadece kaleci Erdoğan biraz şanssızdı bu pozisyonda.

Maçın ikinci yarısına Karşıyaka topa sahip olarak başladı. Özellikle 50. dakikadan itibaren rakibini öyle bunalttı ki rakip kaleci oyunu soğutmak için sık sık kendini pozisyon olmaksızın yere bırakmak zorunda kaldı. Bu çok istekli oyundan skor çıkartılamamasının sebebi kanatlarda Battal ve Görkem’in aksaması, Hakan Kuş’un isteksiz oyunu ve kenar yönetimin bunları göremeyişi olabilir. Doğukan’ın 65. Dakikada ceza sahası dışından kaleye sırtı dönükken dönüp çektiği şut ve Metin’in şutunu kalecinin çizgiden zorlukla çıkarttığı kafa şutu dışında sayılabilecek bir pozisyonu daha vardı. O da 82. Dakikada rakibini geçip kaleye yöneldiği anda arkadan gelen müdahaleyle yerde kalan Doğukan’a yapılan faulün verilmediği pozisyondu. Oyuncular itiraz ederken başlayan pozisyon, gole konsantre olmuş Karşıyaka’yı defansta hazırlıksız yakaladı ve çok rahat bir kontra gol buldu Erokspor. Bu golün sonrasında bir önceki pozisyona itiraz ettiği için Mustafa Aşan üstüste iki sarı kart görerek oyun dışı kalırken, Onur Çıracı’da itirazları nedeni ile sarı kart görerek cezalı duruma düştü. Maçın artık kayıpla geride kalacağını görülüyordu. Nitekim Karşıyaka eksik halde atak yaparken, 3. Golü de uzatma dakikalarında kalesinde gördü.

Maçın sonucu Karşıyaka’nın sezon sonu pozisyonunu netleştirecekti. Bu skora ve oyuna göre, orta sıranın ortalarına tutunma mücadelesi ile sezonun geçeceğini işaret ediyor.

Karşıyaka’nın kenar yönetimi oyuncu tercihleri ve maç içi müdahalelerde geç ve yanlış yaptığı gerekçesi ile maç boyunca taraftalar tarafından konuşuldu. İçerdeki 3 maçı izleyen birisi olarak Harun, Doğukan, Arif, Mustafa Aşan ile orta 4’lünün kurulması, Battal ve Hakan Kuş’un bir süre dinlendirilmesi Karşıyaka’nın oyununa biraz pozitif etki gösterecek yorumunu rahatlıkla yapabilirim.

Diğer taraftan rakibin zaman çalmasına, KSK’li oyuncuları tahrik etmesine ses çıkartmayan, bazı pozisyonları göremeyen hakeme karşılık aklımıza ilk olarak, Karşıyaka’nın sportif direktörü İsmet Arzuman geldi. Ya hakemlere kenarda olduğunu göstermemiş ya da Karşıyakalı oyunculara saha içinde hakem psikolojisini anlatamamış.

Netice itibari ile Karşıyaka dün çok önemli 3 puanı alabilecekken, rakibine hediye etti. Yazının başlarında açıklamaya çalıştığım konular bunun başlıca sebebidir. Kendisini sahipsiz hisseden sahadaki oyunculardan ne bekleyebilirsiniz ki? Bir an önce oyunculara güven ve destek aşılanmazsa sezon kolay geçmeyecek gibi görünüyor. Karşıyaka taraftarı vazgeçmesin, en güzel şey onların desteği ile alınan puanlar olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder