KSK Resmi Sitesi'nden alıntıdır |
Dünkü Karşıyaka SK, Esenler
Erokspor maçı hakkındaki izlenimlerime nereden başlasam bilemiyorum. Türkiye
Futbol Federasyonu, İl Güvenlik Kurulu, İzmir siyasi, sportif
temsilci/örgütleri, Hakemler, KSK Futbol Direktörü, KSK Futbol Teknik
Direktörü, KSK li futbolcular, renklere sevdalı çilekeş taraftar….
Bu isimleri üst üste yazınca her
biri hakkında oldukça uzun yazılar yazabileceğimi fark ettim. Biraz eleştirel olacak
ama hepsi hakkında kısaca yazmak isterim.
Aynı gün, aynı kentin iki takımı,
stadları arasında 15 km uzaklık varken maç yapamıyorsa bu büyük bir kusurdur. Hele ertelenen maç Pazartesi mesai saatleri
içine alınıyorsa, bu TFF’nin ve İl Güvenlik Kurulu’nun ayıbıdır. Ayıp derken eksiklikten
bahsediyorum. Eğer çakışma sorun yaratıyorsa, aynı gün başka saatlere
alabilmeli ya da gününü hafta sonu içerisinde değiştirilebilmeliydi. Pazartesi 16:00’ya
konması taraftara gelme demektir. Bu da sporun toplumlara erişimini
kısıtlamaktır. İl Güvenlik Kurulu açısından ise bu durum, görev yaptıkları
kentte aynı anda iki etkinliği kontrol altında tutamadıklarının kabulüdür. Ben
böyle olduğuna inanmıyorum. Acil olarak tekrarlanmaması için gereğini
yapmalılar.
İl Güvenlik Kurulu’na mı bağlı
olduğunu tam olarak bilmemekle birlikte, maça giriş esnasında uygulanan
güvenlik önlemleri hakkında görüşümü belirtmek isterim. Yağmurlu havada maça
giren sporseverlerin şemsiyesini güvenlik gerekçesiyle toplamanın izahı olamaz.
30 yıldır stadlarda maç izlerim. Her sene yeni bir icat çıkartılıyor. Diğer
yandan eğer Atatürk Stadı’nda herhangi bir cismi kol kuvvetiyle bırakın sahayı,
tartan piste yetiştirebilecek bir taraftar varsa, onu hemen olimpiyat
komitesine bildirerek, sporcu yapmaya teşvik etmemiz gerekir.
Yukarıda Federasyon ve İl
Güvenlik Kurulu tarafından alınan akıllara durgunluk veren kararlara karşılık
tek bir İzmirli yöneticinin ya da organizasyonun ses çıkartmaması, Karşıyaka
Spor Kulübü’nü yalnız bırakması ise beni şaşırtmıyor. Çünkü İzmir genel olarak
sahipsiz bir kent. Özellikle sportif alanda. Milletvekilleri, Belediye
Başkanları, Mülki Amirler, İzvak gibi vakıflar varsanız baksanız konudan
bihaberdir.
Maça gelirsek, yukarıdaki tüm
olumsuzluklara olumsuz hava koşullarının eklenmesi ile tribünde ciddi oranda
taraftar azalması vardı. Ama yine de 1000’i aşkın Karşıyaka sevdalısı
tribünlerdeki yerini almıştı. Maça Karşıyaka çok hızlı başladı ve sezonun en
hızlı golünü 1. Dakikada Hakan Kuş kaydetti. Bir çok Karşıyakalı bu skorun bir
an önce 2’ye taşınmaması halinde maçın tehlikeye gireceğini çok geçmeden
anladı. Nispeten daha tecrübeli oyunculara sahip Erokspor takım halinde ve
organize bir şekilde oyunu Karşıyaka yarı sahasına yıktığında, Karşıyaka kontra
toplarla şans aramaya başladı. İlk yarının ortalarını geçtikten sonra, 6 pas
civarına indirilen topu gole çevirip, maçın havasını bambaşka bir mecraya
taşıyacak olan Hakan Kuş, gayri ciddi bir vuruşla topu topuğuyla alakasız bir
yere itekledi. Futbolcunun halet-i ruhiyesinin takımın içinde bulunduğu durumu
anlamadığını gösteriyordu. Nitekim pozisyonun birkaç dakika sonrasında Erokspor’un
organize bir atağında golü geldi. Bu gol tribünleri şaşırtmadı çünkü geleceğini
işaret etmişti oyunun gidişi. Sadece kaleci Erdoğan biraz şanssızdı bu
pozisyonda.
Maçın ikinci yarısına Karşıyaka
topa sahip olarak başladı. Özellikle 50. dakikadan itibaren rakibini öyle
bunalttı ki rakip kaleci oyunu soğutmak için sık sık kendini pozisyon
olmaksızın yere bırakmak zorunda kaldı. Bu çok istekli oyundan skor çıkartılamamasının
sebebi kanatlarda Battal ve Görkem’in aksaması, Hakan Kuş’un isteksiz oyunu ve
kenar yönetimin bunları göremeyişi olabilir. Doğukan’ın 65. Dakikada ceza
sahası dışından kaleye sırtı dönükken dönüp çektiği şut ve Metin’in şutunu
kalecinin çizgiden zorlukla çıkarttığı kafa şutu dışında sayılabilecek bir pozisyonu
daha vardı. O da 82. Dakikada rakibini geçip kaleye yöneldiği anda arkadan
gelen müdahaleyle yerde kalan Doğukan’a yapılan faulün verilmediği pozisyondu. Oyuncular
itiraz ederken başlayan pozisyon, gole konsantre olmuş Karşıyaka’yı defansta
hazırlıksız yakaladı ve çok rahat bir kontra gol buldu Erokspor. Bu golün
sonrasında bir önceki pozisyona itiraz ettiği için Mustafa Aşan üstüste iki
sarı kart görerek oyun dışı kalırken, Onur Çıracı’da itirazları nedeni ile sarı
kart görerek cezalı duruma düştü. Maçın artık kayıpla geride kalacağını görülüyordu.
Nitekim Karşıyaka eksik halde atak yaparken, 3. Golü de uzatma dakikalarında
kalesinde gördü.
Maçın sonucu Karşıyaka’nın sezon sonu
pozisyonunu netleştirecekti. Bu skora ve oyuna göre, orta sıranın ortalarına
tutunma mücadelesi ile sezonun geçeceğini işaret ediyor.
Karşıyaka’nın kenar yönetimi
oyuncu tercihleri ve maç içi müdahalelerde geç ve yanlış yaptığı gerekçesi ile
maç boyunca taraftalar tarafından konuşuldu. İçerdeki 3 maçı izleyen birisi
olarak Harun, Doğukan, Arif, Mustafa Aşan ile orta 4’lünün kurulması, Battal ve
Hakan Kuş’un bir süre dinlendirilmesi Karşıyaka’nın oyununa biraz pozitif etki
gösterecek yorumunu rahatlıkla yapabilirim.
Diğer taraftan rakibin zaman
çalmasına, KSK’li oyuncuları tahrik etmesine ses çıkartmayan, bazı pozisyonları
göremeyen hakeme karşılık aklımıza ilk olarak, Karşıyaka’nın sportif direktörü
İsmet Arzuman geldi. Ya hakemlere kenarda olduğunu göstermemiş ya da
Karşıyakalı oyunculara saha içinde hakem psikolojisini anlatamamış.
Netice itibari ile Karşıyaka dün
çok önemli 3 puanı alabilecekken, rakibine hediye etti. Yazının başlarında
açıklamaya çalıştığım konular bunun başlıca sebebidir. Kendisini sahipsiz
hisseden sahadaki oyunculardan ne bekleyebilirsiniz ki? Bir an önce oyunculara
güven ve destek aşılanmazsa sezon kolay geçmeyecek gibi görünüyor. Karşıyaka
taraftarı vazgeçmesin, en güzel şey onların desteği ile alınan puanlar
olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder