2018- 19 sezonu 3. Lig 2. Grup maçlarında fikstürün ilk yarısı geçtiğimiz hafta sonu oynanan maçların ardından tamamlandı. 40 yıl sonra 3. Lige düşen Karşıyaka, yine hiç transfer yapamadan başladığı sezonda, daha ilk haftanın sonunda yönetimin gördüğü lüzum üzerine (ama hiç kimsenin tatmin olmadığı) bir kararla antrenör değişikliğine gitti. Gelen antrenörün mesleki tecrübesi Karşıyaka'nın ağırlığını kaldıramayacak görüntüdeydi ama yönetim ilk yanlış kararını, ikincisiyle pekiştirince, sahada işler istenildiği gibi gitmedi. Üstüste gelen puan kayıplarına, 7. hafta sonunda evinde aldığı Altındağ Belediyesi yenilgisi eklenince bir anda kendisini ligin son sırasında buldu. Koskoca Karşıyaka Spor Kulübü 106. yılını kutlamaya hazırlanırken ligin son sırasında Amatör'ün eşiğindeydi. Yine bir teknik kadro değişikliği kaçınılmazdı ve artık kaybedecek bir şey yoktu. Profesyonel ligin en dibindeydi koca çınar.
Saha kenarındaki hareketlilik, neredeyse saha içinde yoktu. Kıt kadro derinliğinde bir de Mustafa Aşan'ın uzun süreli cezası ve Doğukan'ın sakatlığı eklenince takımın bütün düzenini bozulacaktı. En azından tribünler böyle düşünüyordu. Ancak bu dönemde yeni göreve gelen Mesut Toros, maç boyunca isteksiz ve kaderine razı bir oyun sergileyen takımın önce başını kaldırarak oynamasını sağladı. Her hafta birbirine inanan gençleri sahaya sürdü. Sihirli değneği yoktu ama inancı olduğu belliydi. Ligi pes etmeyenin, çok koşanın ama bunu takımla birlikte yapanın kazanacağını azıcık futbol bilgisi olan birisi söyleyebilirdi. Bunu ilk olarak Kızılcabölük, sonra Bergama en son Adıyaman 1954 maçında son dakikada gelen goller ve puanlarla bizzat yaşadı ve öğrendi Karşıyakalı oyuncular. Kaderine razı olmayan takım puanları kurtarabiliyordu.
Geriye dönüp bakıldığında, yazık olan bir kaç maç haricinde hiç bir skor adaletsiz değildi. En son Elaziz maçı bu talihsiz skorlara bir örnekti. Mesut Hoca'nın maç sonu yaptığı açıklamanın altında yatan yorum şuydu, talihsizlik kisvesinin altına sığınmayacağız, bu da bir ders, bundan sonra yakaladığımız fırsatların kaçmaması gerektiğini anlıyoruz.
Ne diyelim ikinci yarı nispeten fikstür daha zor. Ama Karşıyaka aynı hırsı devam ettirirse kazanımı çok olacaktır.
Biraz rakamları inceleyecek olursak bambaşka hikayelere ulaşabiliriz ama zihninizi çok yormayacağız.
Ligin ilk yarısı bittiğinde lider Kırşehir Belediyespor ile düşme potasının bir üstünde yer alan 15. sıradaki Elaziz Belediyespor arasındaki puan farkı sadece 10... Diğer 2 gruptaki aynı puan aralığı 20-21 civarında...
Bu demek oluyor ki bu grup çok tehlikeli. Şampiyonlukta küme düşmek de aynı riskte. Az hata yapan her şeyi kazanan olacak. Geçmiş yıllarda 30 puan düşme barajı gibi görünüyorken, bu gidişle bu rakam daha da çıkacak ve hatta şampiyonluk puanı belki de çok düşük kalacak.
Karşıyaka'nın son 10 maçlık performansına bakıldığında ise buraya kadar anlatılmaya çalışılan herşeyi gayet net özetliyor. Kafasını kaldırarak, birbirine inanarak ve makus talihini kabullenip pes etmeyerek sahaya çıkan aslan yürekli gençler karşılığını almışlar. Yani son 10 maçlık performanslara bakılırsa Karşıyaka 6. sırada...
Daha iyisi olabilir miydi? Evet muhakkak.. Elaziz maçı, Alibeyköy, Altındağ ve Bergama maçlarından pek ala 4-5 puan daha çıkartılabilirdi. Geriye dönüp ne hatalıydı bulmak teknik kadronun işi.
Aşağıdaki tablolardan ilki deplasman karnesi, ikincisi iç saha karnesi.
Bu deplasman karnesi ile sınıf geçmek olası değil. Bir an önce çare bulunması gereken konulardan birisi. Belkide dışarıda oyuncular kendilerini yalnız hissediyordur.
Son olarak dikkat çeken istatistiklerden birisi 17 maçın yarısından fazlası 2,5 gol üstü diye tabir edilen bahis sonucuyla sonuçlanırken hiç bir maçında 4 golden fazla olmaması çok enteresan.
Şimdilik bu kadar bilgi yeter. 20 Ocak'a kadar ara var. Bu arada Karşıyaka ne yapacak, ikinci yarı fikstürünün öngörüsü nedir vs vs vs hepsi sırayla..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder